Şehir Tiyatroları sanatçılarının 38. Genç Günler Festivali’ne özel olarak hazırladığı 6 oyun Mayıs ayında izleyemeyenler için ücretsiz olarak yeniden sahnelenecek. Hayvanat Bahçesi Öyküsü, İkinci Perdenin Başı, Yarın Ya Da Yarın, Şafakta Buluş Benimle, Diktat ve Biri, Hiçbiri, Binlercesi oyunları 2 Eylül ile 9 Eylül tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Sahnesi ile Müze Gazhane Meydan Sahne’de oynanacak.
Oyun davetiyeleri, gişelerden, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/, biletinial.com adreslerinden ve Şehir Tiyatroları mobil uygulamasından temin edilebilecek.
OYUNLAR VE TARİHLERİ;
Hayvanat Bahçesi Öyküsü-2 Eylül Pazartesi 20.30 Müze Gazhane Meydan Sahne
Biri, Hiçbiri, Binlercesi-3 Eylül Salı 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi
İkinci Perdenin Başı-4 Eylül Çarşamba 20.30 Müze Gazhane Meydan Sahne
Yarın Ya Da Yarın-5 Eylül Perşembe 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi
Şafakta Buluş Benimle-7 Eylül Cumartesi 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi
Diktat-9 Eylül Pazartesi 20.30 Üsküdar Musahipzade Sahnesi
HAYVANAT BAHÇESİ ÖYKÜSÜ
Yazan: Edward Albee
Yöneten: Cafer Alpsolay
Dramaturg: Sinem Özlek
Oyuncular: Elif Verit, Besim Demirkıran
Herkesin aslında kendi benzerleri arasında yaşamayı seçtiği kent hayatında, parkta karşılaştığınız bir yabancı, sizi kendinizle yüzleştirebilir mi?
Sıradan bir hayat sürebilmek için düzene uyum sağlarken, kendine karşı sağırlaşmış, ötekini dinleyip anlamayan; şimdinin deyimiyle “konfor alanı”ndan çıkmak istemeyen insanın hikayesini aktarıyor.
BİRİ, HİÇBİRİ, BİNLERCESİ
Yazan: Luigi Pirandello
Uyarlayan: Sinem Özlek
Yöneten: Ertan Kılıç
Dramaturg: Özge Ökten Yılmaz
Oynayan: Ercan Demirhan
Başkalarının gözünde, kendimizi gördüğümüz kişi miyiz yoksa bambaşka biri mi? Herkes bizde kendi gördüğü kişiyi yarattıysa biz gerçekte kimiz? Ve asıl soru, kendimizin ya da başkalarının gördüğü binlerce “biz” arasından biri miyiz, yoksa bunlardan hiçbiri mi?
Sıradan bir anda, burnunun aslında yamuk olduğunu söyleyen karısının yorumuyla, kendiyle ilgili o güne dek fark etmediği tüm gerçeği sorgulamaya başlayan Moscarda, “kendi" olabilmek için başkasının gözündeki kendini anlamaya ve hatta onunla savaşmaya çalıştığı olasılıklarla dolu bir yolculuğa çıkıyor.
İKİNCİ PERDENİN BAŞI
Yazan – Yöneten: Alp Tuğhan Taş
Dramaturglar: Dilek Tekintaş, Gökhan Aktemur
Oyuncular: Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet’in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır.
Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pekçok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır.
YARIN YA DA YARIN
Yazan: Aslı Ceren Bozatlı
Yöneten: Onur Şirin
Dramaturg: Hande Ören
Oyuncular: İrem Arslan, Onur Şirin
Oyun iki yakın arkadaş Deniz ve Eren‘in 90’lardan günümüze uzanan büyüme ve kendini keşfetme hikayesidir. Çeşitli toplumsal olayların da arka planda yer aldığı oyun, 90’ların başından günümüze kadar gelir. Deniz ve Eren yılların getirdiği iniş çıkışlar, travmalar kadar geçmişte yaşadıkları bir olayın da izlerini taşır ve bu olayın önlenemez sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar.
ŞAFAKTA BULUŞ BENİMLE
Yazan: Zinnie Harris
Çeviren : Erdem Avşar
Yöneten : Hasan Demirci
Dramaturg : Hatice Yurtduru
Oyuncular: Ayşe Günyüz Demirci, Selen Nur Sarıyar
Robyn ve Helen korkunç bir tekne kazasının ardından kendilerini ana karadan kopmuş bir kum adasında bulurlar. Robyn kazanın şokuyla mücadele ederken, Helen hayatta kalmış olmanın coşkusunu yaşamaktadır. Zaman geçtikçe iki kadın, üzerinde bulundukları adacığın göründüğü gibi bir yer olmadığını keşfeder. Karşılaştıkları tuhaf bir kadın yardımıyla bu kum adasından eve giden yolu bulmayı umarlar.
“ Yas diye çok tuhaf bir yer var, oranın kuralları bambaşka “
Gerçekten değer verdiğiniz, çok sevdiğiniz bir yakınınızı kaybettiğinizde yaşadığınız acı ve bu acı karşısında yaşadığınız yüzleşme… Yalnızlık, çaresizlik, umut, yeniden başlamak, denemek, başarısızlık, sevmek, tekrar denemek, boşluk … Kim gitti kim kaldı ? Kelimelerin, anıların, hayallerin izleğinde Robyn ve Helen’in dokunaklı hikâyesini izlerken siz de kayıplarınızın peşinden gideceksiniz.
DİKTAT
Yazan: Enzo Colmann
Çeviren: Nükhet İzet
Yöneten: Gökhan Doğrusoy
Oyuncular: Ogeday Erkut, Selin Türkmen
Diktat, Traklar ve Tripler arasında yaşanmış iç savaşın izlerinin hâlâ gözlemlendiği bir coğrafyada geçiyor. Öykü Traklar’ın tarafına geçen Piet ile Tripler’in saflarında kalan kardeşi Val arasında yirmi beş yıl sonra geçen yüzleşmeyi aktarıyor.
Val kardeşiyle görüşmek ister. Traklar’ın iktidarında Sağlık Bakanı olarak görev yapmasına rağmen Piet bu teklifi kabul eder. İki kardeşin bunca yıl sonra buluşması büyük bir hesaplaşmaya dönüşür.