Türkiye’nin ekonomik durumu, son yıllarda pek çok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Enflasyon, işsizlik, cari açık, döviz kuru, faiz oranları gibi göstergeler, ekonomik istikrarın bozulduğunu göstermektedir. Türkiye’nin ekonomik durumunu etkileyen pek çok faktör vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Küresel ekonomik koşullar: Türkiye, küresel ekonomide yaşanan gelişmelere duyarlı bir ülkedir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ile olan ticari ve siyasi ilişkileri, Türkiye’nin ekonomik performansını etkilemektedir. Küresel ekonomide yaşanan yavaşlama, ticaret savaşları, pandemi gibi olumsuz faktörler, Türkiye’nin ihracatını ve yatırımını olumsuz etkilemektedir
- İç siyasi gelişmeler: Türkiye, son yıllarda iç siyasette de pek çok gerginlik yaşamıştır. Siyasi kutuplaşma, demokratik hakların kısıtlanması, hukukun üstünlüğünün zayıflaması gibi faktörler, Türkiye’nin uluslararası alanda itibarını ve güvenilirliğini zedelemektedir. Ayrıca, siyasi iktidarın ekonomi yönetimindeki tutarsızlık ve yanlış kararlar da ekonomik krizi derinleştirmektedir.
- Yapısal sorunlar: Türkiye’nin ekonomik durumunu iyileştirmek için yapısal sorunların çözülmesi gerekmektedir. Bu sorunlar arasında eğitim, sağlık, adalet, ulaşım gibi alanlarda reform yapılması, üretim ve ihracatın çeşitlendirilmesi ve katma değerli hale getirilmesi, kayıt dışı ekonominin azaltılması, kamu maliyesinin disiplin altına alınması gibi hususlar bulunmaktadır.
Türkiye’nin ekonomik durumunu iyileştirmek için bu faktörlerin dikkate alınması ve uygun politikaların uygulanması gerekmektedir. Türkiye’nin ekonomik durumu sadece rakamlardan ibaret değildir. Ekonomik durumun iyileştirilmesi, hem vatandaşların hem de devletin refahını artıracaktır.
Türkiye’nin ekonomik durumunda 2021 yılında beklentilerin üzerinde güçlü bir büyüme kaydedilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2021’de yüzde 11,4 büyümüştür. Türkiye, bu performansıyla 2021 yılında verisi açıklanan G-20, OECD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında en yüksek büyümeyi sağlayan ülke olmuştur. İhracat 2021’de yıllık bazda yüzde 32,85 artarak 225 milyar 368 milyon dolara ulaşmıştır.
Ancak bu büyüme, ekonomideki sorunları ortadan kaldırmamıştır. Aksine, ekonomideki dengesizlikleri daha da artırmıştır. Enflasyon, 2021 yılında rekor seviyelere yükselmiştir. Resmi istatistiklere göre Ocak 2021’de yüzde 15 olan yıllık enflasyon, Ocak 2022 itibariyle yüzde 48,7’ye yükselmiştir. Bu durum, reel gelirleri ve alım gücünü aşındırmıştır. İşsizlik de yüksek seviyelerde seyretmiştir. Kasım 2021 itibariyle işsizlik oranı yüzde 12,7 olarak gerçekleşmiştir4.
Türkiye’nin ekonomik durumunda 2022 yılında çok daha düşük bir hızda büyüme beklenmektedir. Dünya Bankası’nın Türkiye Ekonomi Monitörü raporuna göre, politika belirsizliğindeki sert artışın özel tüketimi ve yatırımları baskılaması sebebiyle bu yıl büyüme hızının yüzde 2’ye düşmesi, 2023 yılında ise yüzde 3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu tahminler, Türkiye’nin ekonomik durumunun zorlu bir dönemden geçtiğini göstermektedir.
Türkiye’nin ekonomik durumunu iyileştirmek için neler yapılmalıdır?
Bu sorunun cevabı, ekonomik politikaların normalleştirilmesi ve yapısal reformların hayata geçirilmesidir. Dünya Bankası raporu, para politikasının normalleştirilmesine, mali sürdürülebilirliğe öncelik veren bir maliye stratejisine, pandemi ile ilgili acil sağlık sistemi ve sosyal koruma ihtiyaçlarının karşılanmasına, kırılgan durumdaki hanehalklarına ve şirketlere yönelik iyi hedeflenmiş kamu transferlerine ve gelir üretmek amacıyla vergi tabanını genişletmeye yönelik çabalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır3.
Türkiye’nin ekonomik durumu, hem kendisi hem de bölge için önemli bir konudur. Türkiye’nin ekonomik durumunu iyileştirmek için gerekli adımların atılması, hem vatandaşların hem de devletin refahını artıracaktır.