Seçim sonuçları Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yetecek mi?
Mayıs’ta yapılan ikinci tur seçimler sonucunda Recep Tayyip Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı seçildi1. Erdoğan oyların yüzde 52,16’sını alırken, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,84’te kaldı Bu sonuç, Türkiye’nin siyasi istikrarını sağlamış gibi görünse de, ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümü için yeterli olmayabilir.
Türkiye ekonomisi 2021 yılında beklentilerin üzerinde güçlü bir büyüme kaydetse de, 2022 yılında artan yurt içi makroekonomik ve finansal zorlukların büyümeyi yavaşlatması beklenmektedir.
Para politikası ayarlarında sıklıkla yapılan değişiklikler, ve geçtiğimiz Eylül ayından bu yana gerçekleştirilen bir dizi faiz indirimi,Türk Lirası’nın tarihteki en düşük seviyelere inmesine ve enflasyonun rekor seviyelere yükselmesine yol açmıştır. Yüksek ve kalıcı enflasyon orta vadedeki temel makroekonomik zorluk olacaktır.
Türkiye’nin sosyal sorunları da ekonomik sorunlarla iç içedir. Yüksek enflasyon, yoksul hanehalkları için reel gelirleri aşındırmıştır3. Pandemi ile ilişkili mali destek tedbirleri bu etkilerin biraz hafifletilmesine yardımcı olsa da, pandeminin 2020 yılında yaklaşık 1,6 milyar insanı daha 5,50 ABD$ yoksulluk sınırının altına ittiği ve Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 10,2 olan yoksulluk oranını yüzde 12,2’ye yükselttiği tahmin edilmektedir. Ayrıca, eğitimde fırsat eşitliği ve kalitesi de pandemi nedeniyle ciddi şekilde zarar görmüştür.
Bu sorunların çözümü için seçim sonuçları ne kadar umut verici? Seçim sonuçları, Türkiye’de siyasi kutuplaşmanın devam ettiğini göstermektedir. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında uzlaşı zemini bulmak zor olacaktır. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikası konusunda ortodoks görüşten uzaklaştığı ve enflasyonu düşürmek için faizleri artırmak yerine azaltmak istediği anlaşılmaktadır .
Bu durumda, ekonomik istikrarın sağlanması ve yapısal reformların hayata geçirilmesi için gerekli olan güven ortamının oluşması zor görünmektedir.
Seçim sonuçları Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yetmeyecektir. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümü için daha kapsamlı ve tutarlı bir politika değişikliğine ihtiyaç vardır. Bu değişiklik, para politikasının normalleştirilmesine, mali sürdürülebilirliğe öncelik veren bir maliye stratejisine, pandemi ile ilgili acil sağlık sistemi ve sosyal koruma ihtiyaçlarının karşılanmasına, kırılgan durumdaki hane halklarına ve şirketlere yönelik iyi hedeflenmiş kamu transferlerine ve gelir üretmek amacıyla vergi tabanını genişletmeye yönelik çabalara dayanmalıdır. Ayrıca, siyasi kutuplaşmayı azaltmak ve toplumsal barışı sağlamak için de diyalog ve uzlaşı kültürünün geliştirilmesi gerekmektedir. Seçim sonuçları bir başlangıç olabilir ama asıl iş bundan sonra başlıyor.