Sevgili okurlar, bugün sizlere önemli bir konuda yazmak istiyorum: yoksulluk ve sosyal adaletsizlik. Son zamanlarda görsel basında, yoksulluk sınırı ve açlık sınırı gibi kavramlarla sıkça karşılaşıyoruz. Peki, bu kavramların altında yatan gerçek nedir? Ve bizim vekillerimize sormak istediğimiz bir sorumuz var: Seçmeni seçimden seçime hatırlamak yerine, geçimden geçime de hatırlayabilir misiniz?
Ben sizlere, asgari ücretle çalışan bir vatandaşın hayatını düşünmenizi istiyorum. Günümüzde işe girmiş, iş bulmuş birçok insan bile asgari ücretle geçinemiyor. Kiralar, faturalar, gıda ve yakıt giderleriyle başa çıkmak mümkün değil. Peki, siz vekillerimiz bu insanların hayatını düşünüyor musunuz? Onların sadece asgari ücretle nasıl geçindiklerini biliyor musunuz?
Sosyal adaletin ne olduğunu bilmiyor musunuz? Her gün düzenli bir işi olmayan, kirasını bile ödeyemeyen insanlar varken, sizler nasıl rahat rahat dolaşabilirsiniz? Sizlerin sağladığı imkanları, sizleri o koltuklara taşıyan vefakar halkımıza reva görüyor musunuz?
Parti ayrımı yapmaksızın, tüm vekillerimize sormak istiyorum: Bu ülkede yoksulluk hiç bitmeyecek mi? Zenginle fakirin arasındaki uçurum ne zaman ortadan kalkacak?
Sadece zenginleri düşünüp, yoksulları unutmak mı gerekiyor? Peki, sizlere Peygamber Efendimizin sözünü hatırlatmak istiyorum: "Üç şeye sahip olan dünyada mutludur: Geniş bir evi, iyi bir bineği ve saliha bir eşi olan." Ancak, maalesef asgari ücretle çalışan bir insanın bu üç şeye sahip olması neredeyse imkansız.
Sevgili vekillerimiz, vicdanınız rahat mı? Yataklarınızda rahat mısınız? Bu sorulara yanıt vermek yerine, bir an önce yoksullukla mücadele etmek için çözümler üretmeniz gerekiyor. Sosyal adaletin sağlanması için adımlar atılmalı ve yoksulların hayatları iyileştirilmeli.
Sonuç olarak, bu geçici gezegende, kefenin cebi yok deyip doymayan azgınlara ve sosyal vurgun yapanlara seslenmek istiyorum: Neyin var da şükretmiyorsunuz? ,
Parti ayrımı yapmadan, tüm vekillere hitaben yazdığım bu satırların asıl amacı, halkın sesi olmak ve onların derdine derman olmaktır. Sonuçta, sizler bize hizmet vermek için seçildiniz ve bizi temsil etmek için buradasınız. Ancak, ne yazık ki, seçimler bittikten sonra seçmeninizi hatırlamayıp, sadece bir sonraki seçimde hatırlıyorsunuz. Bu yaklaşım, halkın hayatını iyileştirmek yerine, yalnızca iktidarda kalmak için yapılan bir taktik olarak görülüyor.
Birçok vatandaşımız, yoksulluk sınırının ve açlık sınırının giderek arttığına dair haberleri görsel basından takip ediyor. Peki, bu durumda, işe girmiş, iş bulmuş bir vatandaşımızın asgari ücretle geçinmesi mümkün mü? Zaten asgari ücretle çalışan birçok kişinin evi ocağı da yoktur. Bu vatandaşlarımız, kiramı vermek, su parasını ödemek, yakıt parasını karşılamak için nasıl yaşayacaklar?
Bu soruları sormak, sizlerden asgari ücretli vatandaşlarımıza karşı sorumluluklarınızı yerine getirmenizi istemek değil midir? Sizler, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için burada bulunuyorsunuz. Ancak, maalesef, halkın ihtiyaçlarına cevap vermek yerine, yalnızca kendi maaşlarınızı ve avantajlarınızı artırmaya odaklandığınızı düşünüyoruz.
Asgari ücretli vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıları anlamak ve onlara yardımcı olmak, sizlerin görevi değil midir? Sizler, seçmenlerinizin yaşadığı sorunları anlamak ve çözümler bulmak için buradasınız. Ancak, yaptığınız iş, halka hizmet etmek değil, yalnızca iktidarda kalmak için taktikler geliştirmek gibi görünüyor.
Sosyal adaletin sağlanması, halkın refahı ve mutluluğu için çok önemlidir. Ancak, maalesef, sosyal adaletin sağlanması için gereken adımlar atılmıyor ve bu da halkın hayatını zorlaştırıyor. Asgari ücretli vatandaşlarımızın yaşadığı zorlukları anlamak ve onlara yardımcı olmak, sizlerin görevi değil midir?
Sizler, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için burada bulunuyorsunuz. Ancak, maalesef bu görevi yerine getirmede yetersiz kalıyorsunuz. Halkın çaresizliği, yoksulluğu ve sosyal adaletsizliği karşısında sessiz kalmak, sizlere yakışmıyor.
Bu nedenle, sizlere sesleniyorum: Lütfen, halkın sorunlarına kulak verin ve çözüm üretin. Sizler, bu ülkenin seçilmiş temsilcilerisiniz. Halkın ihtiyaçlarını karşılamak, onların hayatlarını iyileştirmek sizin görevinizdir. Seçim zamanları dışında da, vatandaşlarımızın hayatlarını düşünüp, çözüm üretmeniz gerekiyor.
Sosyal adaletin sağlanması, zenginle fakir arasındaki uçurumun azaltılması, asgari ücretin artırılması gibi konuların çözüme kavuşturulması için harekete geçmeniz gerekiyor. Bu sorunlar, sadece birkaç kişinin sorunu değil, tüm ülkenin sorunudur. Halkın bu sorunlardan kurtulması, ülkenin kalkınması için sizlerin çaba göstermeniz gerekiyor.
Sonuç olarak, sizlerden isteğim, halkın ihtiyaçlarına kulak vermeniz ve çözüm üretmenizdir. Sosyal adaletsizliğin, yoksulluğun ve fakirliğin ortadan kalkması için, hepimizin elinden geleni yapması gerekiyor. Bu ülkenin vatandaşları olarak, hepimizin birbirimize destek olması, birbirimizin sorunlarını paylaşması gerekiyor. Sizlerden de bu sorunlarla mücadele etmek için harekete geçmenizi ve çözüm üretmenizi bekliyoruz.